Elbette, fiilimsileri (eylemsileri) anlatabilirim. Fiilimsiler, fiil kök veya gövdelerinden türetilerek cümle içinde isim, sıfat veya zarf görevinde kullanılan sözcüklerdir. Fiiller gibi çekimlenemezler, ancak fiillerin taşıdığı anlamı korurlar. Üç tür fiilimsi vardır: isim-fiil (ad-eylem), sıfat-fiil (ortaç) ve zarf-fiil (ulaç).
**1. İsim-Fiil (Ad-Eylem)**
* Fiil kök veya gövdelerine "-ma, -me, -ış, -iş, -uş, -üş, -mak, -mek" ekleri getirilerek oluşturulur.
* Cümle içinde isim gibi kullanılırlar. Yani özne, nesne, tümleç gibi görevlerde bulunabilirler.
Örnek:
* **Okumak** güzeldir. (Özne)
* **Gülmeyi** çok severim. (Nesne)
* **Yürüyüşe** çıktık. (Tümleç)
İpucu:
"-ma, -me" eki olumsuzluk eki ile karıştırılmamalıdır. Eğer kelime bir işin yapılmaması anlamını taşıyorsa olumsuzluk ekidir, ancak bir eylemin adı ise isim-fiildir.
Yaygın Hata:
"Dondurma" kelimesi isimdir, isim-fiil değildir. Çünkü bu kelime bir nesnenin adıdır, bir eylemin adı değildir. Ancak "Bebek dondurma yiyor." cümlesinde "dondurma" kelimesi fiilden türemiş bir isimdir.
**2. Sıfat-Fiil (Ortaç)**
* Fiil kök veya gövdelerine "-an, -en, -ası, -esi, -maz, -mez, -ar, -er, -dık, -dik, -duk, -dük, -acak, -ecek, -mış, -miş, -muş, -müş" ekleri getirilerek oluşturulur.
* Cümle içinde sıfat gibi kullanılırlar. Yani isimleri nitelerler.
Örnek:
* **Koşan** çocuklar gördüm. (Hangi çocuklar? Koşan çocuklar)
* **Gülmez** yüzüyle dikkat çekiyordu. (Nasıl yüz? Gülmez yüz)
* **Okunacak** kitaplar var. (Hangi kitaplar? Okunacak kitaplar)
İpucu:
Sıfat-fiiller bazen isimleşebilirler. Bu durumda niteledikleri isim düşer ve sıfat-fiil isim gibi kullanılır. Örneğin: "Yaşlılar parkta oturuyordu." cümlesinde "yaşlılar" kelimesi aslında "yaşlı insanlar" anlamındadır.
Yaygın Hata:
Sıfat-fiillerin zaman eki almış halleriyle karıştırılmamalıdır. Örneğin, "Gelecek hafta sinemaya gideceğiz." cümlesindeki "gelecek" kelimesi sıfat-fiil değil, zaman bildiren bir sıfattır. Sıfat-fiil olması için bir ismi nitelemesi gerekir.
**3. Zarf-Fiil (Ulaç)**
* Fiil kök veya gövdelerine "-ken, -alı, -eli, -madan, -meden, -ınca, -ince, -up, -üp, -arak, -erek, -dıkça, -dikçe, -casına, -cesine, -r... -maz, -mez... -r, -a... -a, -e... -e" ekleri getirilerek oluşturulur.
* Cümle içinde zarf gibi kullanılırlar. Yani fiilleri, fiilimsileri veya sıfatları durum, zaman, sebep vb. açılardan belirtirler.
Örnek:
* **Gülerek** yanıma geldi. (Nasıl geldi? Gülerek)
* **Eve gelince** ders çalışacağım. (Ne zaman ders çalışacağım? Eve gelince)
* **Koşa koşa** merdivenleri çıktı. (Nasıl çıktı? Koşa koşa)
İpucu:
Zarf-fiillerin bazıları kalıplaşarak zarf görevinde kullanılabilirler. Örneğin, "sabahleyin", "akşamleyin" gibi kelimeler zarf-fiil kökenli zarflardır.
Yaygın Hata:
"-ken" eki her zaman zarf-fiil yapmaz. İsimlere de gelebilir ve o zaman zarf-fiil olmaz. Örneğin, "Öğrenciyken çok çalışırdım." cümlesinde "öğrenciyken" kelimesi isim üzerine gelmiş bir ektir ve zarf-fiil değildir.
**Özet:**
* Fiilimsiler, fiil kök veya gövdelerinden türetilirler.
* Üç tür fiilimsi vardır: isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil.
* İsim-fiiller isim gibi, sıfat-fiiller sıfat gibi, zarf-fiiller ise zarf gibi kullanılırlar.
* Fiilimsiler, fiillerin anlamını taşırlar ancak fiiller gibi çekimlenemezler.
Şimdi, fiilimsilerle ilgili bir alıştırma yapmaya ne dersin? Örneğin, aşağıdaki cümlede geçen fiilimsileri bulabilir misin?
"Kitap okumayı seven öğrenciler, okudukları kitapları arkadaşlarına anlatarak tartışıyorlardı."
🤔 İlgili Sorular:- Bu bilgi gerçek hayatta ne işime yarayacak?
- Fiilimsilerin cümledeki görevleri nelerdir ve bu görevler cümlenin anlamını nasıl etkiler?
- Fiilimsileri diğer sözcük türlerinden ayıran temel özellikler nelerdir?